CUMHURİYET DÖNEMİ
Cumhuriyet döneminde İstanbul, Türkiye’deki tiyatro etkinliklerinin merkezi oldu. Kurtuluş yıllarının coşkunluğu, çağdaşlaşma çabalarının üstyapı kurumlarında yoğunlaşan belirtileri tiyatroya da yansımaktaydı.
Kadın ve erkeklerin tiyatroya birlikte gitmeleri de bu değişimin örneklerindendir. Ayrıca, daha Cumhuriyetin ilk yıllarında kadın oyuncu sorunu çözümlenmiş, Darülbedayi’de oynanan Othello‘da Desdemona rolünü Bedia Muvahhit, Emilia’yı ise Neyyire Neyir canlandırmıştır. Tiyatro öğrencileri arasında da artık kızlar görülmektedir.
Türkiye’nin ilk ödenekli tiyatrosu Darülbedayi’nin bu dönemde adı İstanbul Şehir Tiyatrosu olarak değiştirilmiş (1927), görgü ve bilgisini yurtdışında geliştiren Muhsin Ertuğrul’un yönetimindeki bu tiyatro yeni oyun yazarlarının, oyuncularının, yönetmenlerin ve her kuşaktan binlerce tiyatro seyircisinin yetişmesinde bir okul görevi görmüştür. Önceleri Tepebaşı’nda Dram ve Komedi tiyatrolarında çalışmalarını sürdüren topluluk, yapıların yıkılması ve yanması nedeniyle Beyoğlu Yeni Komedi Tiyatrosu, Harbiye Şehir Tiyatrosu gibi salonların yanı sıra, 1960’tan sonra yapılan Üsküdarve Fatih şehir tiyatrolarında ve Kadıköy Halk Eğitim Merkezi’nin salonunda her tiyatro mevsiminde oyunlar sunmuştur. Bu ödenekli tiyatronun dışında bazı özel tiyatrolar da Meşrutiyet döneminden beri süregelen dağınık bir düzen içinde, gerek Naşit (1886-1943) gibi büyük halk sanatçılarının gördüğü ilgiyle, gerek operet topluluklarının getirdiği canlılıkla İstanbul’un tiyatro yaşamını zenginleştirmişlerdir.
Devlet Konservatuvarının temelini büyük önder Mustafa Kemal Atatürk atmış, Türk gençlerinin yetenek ve yaratıcılıklarını ortaya çıkarıp, geliştirecek Devlet Konservatuvarı düşüncesi üzerinde titizlikle durmuştur. İlk adım olarak 1924 yılında Musiki Muallim Mektebi kuruldu. Okulun amacı sanatçıdan çok, ortaöğretim için öğretmen yetiştirmekti. İkinci adım olarak, 1934 yılında Milli Musiki ve Temsil Akademisi kuruldu. Ancak Akademi’nin müzik yanı ağır basıyordu. Nitekim 1935’te Ankara’ya çağrılan ünlü Alman bestecisi Paul Hindemith Akademi’nin çalışmalarına dair yol gösterdi. Onun gösterdiği yolla Akademi’nin temsil bölümü 1936’da, rejisör Cari Ebert’in önderliğinde kuruldu. Akademinin kuruluş kanununun yeterli olmadığı görülerek 1940 yılında Devlet Konservatuvarı kanunu çıkarıldı. Devlet Konservatuvarı tiyatromuza yepyeni bir anlayış getirmiş, sanat ve kültür yaşamımıza katkısı büyük olmuştur.
Cari Ebert önderliğindeki Devlet Konservatuvarının Tiyatro Bölümünde kısa süre içerisinde, bir de Tatbikat Sahnesi kurulmuş, burada öğrenciler Batı Tiyatrosu ve Operasının seçkin eserlerini sahneye koyup, oynamışlardır. 1941 yılında kurulan Tatbikat Sahnesi her şeyden önce genç sanatçılarımız için bir uygulama alanı olmuş, ardından da Başkent halkının tiyatro ve opera gereksinimi karşılamaya başlamıştır. Fakat en önemlisi Tatbikat Sahnesi başkent ve dışında verdiği temsillerle Devlet Tiyatrosu’nun temel taşı olmuştur. Türk gençlerinin bilgi ve yetenekleriyle neler yapabileceklerini gözler önüne sermiş, Maeterlinck’ten, Moliere’e, Shakespeare’den, Goethe’ye, Lessing’e uzanan Batı’nın büyük yazarlarının seçkin eserleriyle seyirciyi buluşturmuştur.