GEYİKLER LANETLER
Yazar: Murathan Mungan
Birinci Sahne
Oyun, kör Atakadın Cudana’nın ikilemi ile açılıyor. Oğlu Kasım Bey yedi yıl önce ortadan kaybolur. Kendisinden bir daha haber alınamaz. Soyunun devamını sağlamak için Kasım’ın ikiz kardeşi Nâsır Bey evlenip ailenin reisi olmalıdır. Öte yandan Kasım’ın karısı Süveyda, gelenek gereği ailede kocasız kalamaz. Cudana, Kasım’ın öldüğünden emin olursa Nasır ve Süveyda ile evlenerek bu sorunu çözebilecektir. Ancak Kasım’ın ölüp ölmediği belli değildir. Cudana’nın merhum kocası Mustafa Bey’in kesik başı, ailenin yaşadığı Beyler Köşkü’nün bir mahzenindedir. Ölüler ve diriler âlemleri arasında yaşayan bu kafa, her iki âlemde de olup bitenden haberdardır. Bu yüzden Cudana başa gider ve kayıp oğlunun akıbetini sorar. Ancak Mustafa’nın kafası ona kesin bir cevap veremez. Sorunu çözmesi gereken Cudana, Kasım’ın öldüğünü başından beri öğrendiği aşiretine duyurur. Süveyda’ya gider ve onu Nâsır Bey ile evlenmeye zorlar. Suwayda bunu kabul etmek zorunda kalır.
Hasan ve Hüseyin’in başına gelenler Baş melek Cebrail tarafından Muhammet’e bildirilir.
İkinci Sahne
Bu sahnede ilk sahneden önce yaşanan olaylar anlatılır. Mustafa on altı yaşındadır. Ergenliğe girmesi nedeniyle babası Hazer Bey ile ilk avına çıkar ama ormanda kaybolur. Günlerce arandıktan sonra Mustafa, ormanda ayakta bir geyiğe bakarken bulunur. Mustafa geyiğin gözlerine âşık olur, yemeden içmeden öldürülür ve yatağa düşer. Sağlığından endişe eden Hazer Bey ve Kureyş, sihirbazları çağırır ve Mustafa’nın sevdiği geyiğin kadına dönüşmesini sağlar. Böylece iyileşen Mustafa, geyikten kadına dönüşen Cudana ile evlenir.
Geyikten insana dönüşen Cudana’nın konuşabilmesi için Mustafa onun ağzına kendi dilini ve kelimelerini tükürür.
Üçüncü Sahne
Bu sahnede zaman biraz daha geriye gidiyor. Hazer Bey, geyiklerin barındığı bir ormana bir köşk yaptırıp, aşiretini buraya yerleştirmeye karar verir. Göçebe aşiretin yerleşimi, Hazer Bey’in babasının adetlerine ve iradesine aykırıdır. Bu nedenle Hazer Bey’in babasının hayaleti ortaya çıkar ve kararından dolayı Hazer Bey’i lanetler.
Beyler Kasrı henüz yapılmadığı için Hazer Bey ve Kureyşa ormanın ortasında bir çadırda kalırlar. Ancak Kureyşliler, ormanın her tarafından gelen geyik ulumalarından korkarlar. Geyiklerin burayı sahiplenerek vatanlarını elinden aldıklarını düşünür. Ayrıca Hazer Bey, ev tutma töreni kapsamında bir dişi geyiği vurarak kanını bir kaseye doldurup saklamıştır. Böylece geleneklere göre elde edilen toprakların zehri bu kanla atılır.
Kureyş, geyiğin bu yüzden aileyi lanetlediğini düşünür. Lanet sonucu çiftin çocukları olmaz ve soyları da takip etmez. Kureyş bu laneti sona erdirmek için Hazer Bey’i oradan ayrılıp başka bir yere yerleşmeye ikna etmeye çalışır. Başarısız, zehirli kanı içip ölmeye karar verir, böylece toprağın zehrini cesediyle birlikte toprağa geri verir. Kasedeki kanı içer ama ölmez. Bunun yerine Mustafa’ya hamile kalır.
Beyler Köşkü’nü yapan mimarların başına gelenler anlatılır.
Dördüncü Sahne
Bu sahnede önce biraz daha geriye gidiyoruz. Hazer Bey, karısı Quresha ve aşiretiyle birlikte geyiğin yaşadığı ormana gelir. Bu ormanı çok sever ve yerleşik bir kabile olmaya ve bu ormana yerleşmeye karar verir. Sonra Hazer Bey’in çok yaşlandığı zaman gelir. Mustafa ve Cudana’nın çocukları yoktur. Endişeli Mustafa, tavsiye için yaşlı babasına gider. Hazer Bey ona hala genç olduklarını ve uzun süre çocuk sahibi olamayacaklarını söyler. Bu sırada Cudana da aynı sorunu Kureyşa ile konuşmaya gider. Kureyş, Cudana’ya çare bulması için dağda yaşayan insan başlı yılan büyücüsüne gitmesini tavsiye eder. Bundan sonra oturduğu dokuma tezgâhında ölür.
Mustafa’nın babası Hazar Bey’i zehirleyerek öldürmesi anlatılır.
Beşinci Sahne
Cudana, Kureyş’in tavsiyesi üzerine dağa çıkar ve insan başlı yılanı bulur. Yılan ona aslen bir geyik olduğunu, büyülerle insana dönüştüğünü ancak geyiğinden sadece gözlerinin kaldığını söyler. Gözünü terk ederse, bir değil iki oğlu olur. Cudana kör kalmayı kabul eder. Böylece sağ gözünden Kasım, sol gözünden Nasır doğar. Ancak Cudana’nın gözünden düşen Mustafa Bey artık ondan yüz çevirmektedir. Bunun üzerine Cudana kocasına lanet eder.
İkizler büyüyüp on beş yaşına geldiklerinde bir gelenek olarak babalarıyla ava çıkarlar. Av sırasında ikizler babalarını geyik sanarak öldürürler ve ganimet olarak kafasını keserler. Kasra’ya getirilen kesik kafa bir mahzene konulur ve onun hem ölü hem diri sonsuza kadar yaşayacağı laneti başlar.
İkiz kardeşlerin yollarının birbirlerinden ayrılması anlatılır.
Altıncı Sahne
Daha sonraki bir döneme gidilir.
Sûveyda bir gece, uyumakta olan kocası Nâsır Bey’in vücuduna bürünür ve kendi bedeninde erkek bedenini test eder.
Yedinci Sahne
Kasım, Nasır Bey’in oğulları Sidar ile Süveyda’nın sünnet düğününde boy gösterir. Aşiret gelenekleri nedeniyle iki ayrı lider olamayacağı için iki kardeş ölümcül bir kavgaya girmek zorunda kalır. Bu kavga sonucunda daha önce babasının kanını döken Nasır, kardeşini de öldürmek zorunda kalmıştır. Böylece kabilenin lideri olmaya devam eder. Kasım’ın ölümüyle Cudana’nın sağ gözü yeniden açılır. Yıllardır oğlunun hayatta olup olmadığını öğrenmeye çalışan yaşlı kadın, aslında aradığı cevabı bulduğunu fark eder. Şimdi Kasım öldüğünde bir gözü açılır, gözleri kör olduğu sürece iki oğlu da yaşar. Cudana bu gerçek karşısında yıkılır.
Ailenin son ferdi olan Sidar Bey sahneye gelir ve konuşur.
Alt sayfalar: