PEMBE EVİN KADERİ

Pembe Evin Kaderi, eski bir konakta yaşayan geniş bir ailenin hikâyesidir. Olay bir bayram sabahı başlar. Eski bir denizci olan Hulusi Bey sekiz yıl iki aydır emeklidir. Bayram namazından sonra eve geç kalınca eşi Nazlı Hanım onu merak eder. Çok geçmeden Hulusi Bey eve gelir. Sahilde biraz gezinmiş, vakit öldürmüştür. Pek çok emekli gibi Hulusi Bey de maddi sıkıntılar çekmekte, emekli aylıklarının arttırılmasını ümit etmektedir. Her şeye rağmen o ve Nazlı Hanım güzel bir bayram geçireceklerini düşünmektedir. Evin kalfasıyla kalfanın kızı Pervin iki gündür temizlik yapmaktan yorgun düşmüşlerdir. Buna rağmen Pervin, bayram için kahvaltı masasını hazırlamıştır. Konakta yaşayanların hepsi birer birer aşağı inmeye başlar. Önce torun Burhan aşağı iner; onu ise oğul Bedri, gelin Seniha ve torun Feriha takip eder. İlginç olan şudur ki sanki hiçbirisi o günün bayram sabahı olduğunu hatırlamıyordur.

Bedri Bey politikaya merak salmış, bu uğurda tuhafiye dükkânını harcamıştır ancak görünen odur ki pek iyi bir politikacı değildir. Yine de her fırsatta politik fikirlerini ortaya atmaktan çekinmez. Önemli yerlere gelme umutları vardır. Ne yazık ki bu umutlar çok geçmeden suya düşecektir. Partisi tarafından kıymeti bilinemeyen (!) Bedri Bey rakip partinin safları arasında yer alacaktır.

Tiyatro oyunundaki kuşak çatışması çok belirgindir. Hulusi Bey, Nazlı Hanım ve kalfadan oluşan üçlü yaşlılar grubunu oluşturmaktadır. Kalfanın kızı Pervin, oldukça silik bir tip olduğu için onun gelenekselci mi yoksa modern mi olduğunu kestirmek zordur. Diğer oyuncuların tümü ise modern taraftarıdır ancak onların modernliği daha çok özenti düzeyindedir. Seniha magazin haberleri okuyup aşk cinayetlerini takip etmektedir. Feriha ise gizliden gizliye Hayran Bey’e âşıktır ama onunla vakit geçirebilmek için hasta numarası yapmaktadır. Onun hasta rolü yaptığını ise herkes bilmektedir. Bedri Bey, oğlu Burhan’a Bob diye seslenmektedir. Bazen aile, birbirlerine Fransızca ifadelerle hitap etmektedir. Oyundaki gelenekselci yaşlılarla modern gençleri birbirinden ayıran en önemli unsur ise içinde oturulan pembe evdir.

Gelenekselci yaşlılar içinde pek çok hatıra barındıran pembe evi sevmektedir. Bir ömrün burada yaşanması dolayısıyla ev, ne kadar eski ve bakımsız olursa olsun, vazgeçilemeyecek bir unsurdur. Hulusi Bey, babasının ev duvarına çaktığı kuş kafesini bile sökmeye kıyamamışken şlimdi kalkıp da bu evden tamamen vazgeçecek değildir. Aynı hisler Nazlı Hanım’da da mevcuttur. Bedri’yi doğurduğu yamuk tavanlı oda bile onda nostaljik hisler uyandırmaya yetmektedir. Kalfa da uzun süre bu evde çalışmıştır. Bedri’nin bebekliğini hatırlamaktadır. Doğal olarak torunların da küçüklüğünü bilmektedir. O yüzden pembe ev kalfa için de önemlidir. Bedri, Seniha, Burhan ve Feriha ise Şişli’deki bir apartman dairesinde oturmak ister. Daire sobalı değil kaloriferli olmalıdır. Modern hayatın bir zorunluluğudur apartmanda oturmak. Nihayet bir gün evi terk ederler. Şişli’deki kendi apartman dairelerine taşınırlar. Kalfa’yı pembe evde bırakırlar ama Pervin’i yanlarında götürürler. Feriha’ya âşık olan Hayran Bey bu evin müdavimi olur. Apartmanda modern bir hayat yaşamaya çalışan aile, eski mahallelerinden komşuları olan Ahmet’i eve dahi sokmak istemezler. Halbuki Ahmet içten içe Pervin’i sevmektedir. Pembe evde ise bir sessizlik hâkimdir. Üç yaşlı insan başbaşa kalmışlardır. Sessizlik, artık can sıkıcıdır. Hulusi Bey bu durumdan hoşnut olduğunu söylese de bunun bir yalan olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Bir gün eve elinde rakısıyla gelir. Sofraya oturur. Çocuğunu, gelinini ve torunlarını özlediği her hâlinden bellidir. Nihayet o anda kapı çalınır. Gelen, Bedri, Seniha, Burhan, Feriha ve Pervin’dir. Önce onların misafirliğe geldiği sanılır ama aslında kalıcı olarak konağa dönmüşlerdir çünkü ne apartmanın kirasına para yetiştirebilmişler ne de oradakiler tarafından komşu olarak kabul edilmişlerdir. Üstelik sobaya alışmış bu aile kaloriferin yeterince ısıtmadığından da şikayetçidir. Böylece aile, tekrar aynı sofraya oturmuş, pembe evde bir araya gelmişlerdir.

Alt sayfalar:

Alt sayfa bulunamadı.