Yazar: William Shakespeare

Theseus, Hippolyta ve Theseus’un bir yardımcısı olan Egeus düğün hazırlıkları hakkında konuşmaktadırlar. Bu sırada Egeus’un kızı Hermia ve Hermia’nın sevgilisi Lysander salona girerler. Hermia, babasına Lysander ile evlenmek istediğini söyler fakat babası kızını Demetrius ile evlendirmek istemektedir. Demetrius’u sevmeyen Hermia, buna karşı gelir ve evlenmek istemez. Bunu duyan dük Theseus, babasının kararına karşı gelmenin cezasının ölüm olacağını ve iyice düşünüp taşınması gerektiğini söyler. Herkes salonu terk edince Hermia ve Lysander tek başlarına kalırlar ve durum karşısındaki üzüntülerini dile getirirler. Fakat tüm bunlar karşısında Lysander’in tek bir fikri vardır: Kaçmak. Hermia; bakar görür ki yapacak başka bir şeyi yok, Lysander’in kaçma teklifini kabul eder ve akşama koruda buluşmak için anlaşırlar. Birlikte salondan çıkarken Helena ile karşılaşırlar. Helena; Egeus’un Hermia ile evlendirmek istediği Demetrius’un aşığı ve aynı zamanda Hermia’nın çok yakın arkadaşıdır. Hermia; Helena’nın Demetrius’u sevdiğini bildiği için, Demetrius ile evlenmeyeceğini, Lysander ile kaçacağını, üzülmemesi gerektiğini söyler. Bunu duyan Helena sevinir ve Demetrius’un gözüne girebilmek için durumu Demetrius’a haber verir. O akşam Hermia ve Lysander kaçarlar. Demetrius onları takip eder, Demetrius’u da Helena… Demetrius koruluğa ulaşır fakat ortada kimseyi göremeyince, kendisine yalan söylediğini düşünerek Helena’ya kızar. Helena artık tüm bunlara dayanamaz ve Demetrius’a, ona olan aşkını ilan eder ama Demetrius onu sevmediğini söyleyerek şiddetli bir şekilde reddeder.

Aynı esnada periler kralı Oberon ve periler kraliçesi Titania tartışmaktadır. Tartışma sebepleri; sonradan evlatlık edindikleri bir çocuğu, Titania’nın Oberon’a vermek istememesidir. Oberon bu sırada Helena ve Demetrius’un da tartışmalarını görmüştür ve Helena’nın aşkına acımıştır. Bu yüzden yardımcısı Puck’tan öyle bir iksir hazırlamasını istemiştir ki; kişi, uyurken gözüne damlatılırsa uyandığında karşısında ilk gördüğü kişiye aşık olacaktır. Tabii aynı zamanda Puck, Demetrius’u uyurken bulup uyandığında ise ilk göreceği kişinin Helena olmasını sağlamalıdır. O gece Puck göreve çıkar fakat iksiri Demetrius yerine, Hermia ile kaçıp saklanan Lysander’in gözüne damlatır. Bu yetmezmiş gibi Lysander uyandığında karşısında ilk Helena’yı görür ve ona tutulur. Hermia’nın henüz uyanmayışını fırsat bilerek Helena’nın peşinden gider. Her ne kadar Helena’ya, ona aşık olduğunu söylese de Helena kendisiyle dalga geçildiğini düşünür ve Lysander’e inanmaz. Haberleri alan Oberon, durumu düzeltmek için Demetrius’a da damlatmasını ister. Demetrius ise uyandığında ilk Helena’yı görür ve ona tutulur. Duygularını Helena’ya açtığında ise Helena yine kendisiyle alay edildiğini düşünür ve bir yanı inanmak istese de bir yanında kuşku vardır. Oberon, aynı iksirden karısı Titania’ya da damlatılmasını ister. Amacı çocuğu alabilmektir. Fakat Titania da uyanınca Atina Dükü’nün düğün töreni için ormanda son provalarını yapan guruptan birine aşık olur. Çocuğu geri alan Oberon, olayları yeterince karıştırdığını fark eder ve Titania’yı eski haline çevirerek ondan yardım ister. Titania ise çözümü, olaya şahit olan herkesi derin bir uykuya hapsedip uyandıklarında da tüm yaşananların rüya olduğunu algılamalarını sağlamakta bulur. Ki, hatasız bir şekilde de bunu gerçekleştirir. Şahitler uyandıklarında, hepsi rüya gördüğünü sanmaktadırlar ve Atina’ya dönmeye karar verirler. Sevenlerin kavuşmasına izin veren Egeus, Theseus ve Hippolyta ile birlikte Hermia ve Lysander’in de evlenmelerini kabul eder. Hep birlikte düğün için hazırlanmış olan tiyatro gösterisini izlerler ve kitap bu şekilde sonlanır.