NEMRUT

Oyunun Adı: Nemrut
Yazar: Gülşah Banda

NEMRUT – (Sinirli, çaresiz) Yüceliğim, büyüklüğüm küçücük aciz bir Topal yüzünden tehlikededir. Hissediyorum, yakınımda, sesini duyuyorum… Soluk alışını duyuyorum çok yakınımda… Benim olan toprakların üzerinde, beni yok etmek için çırpınıyor.
(Bağırır) Topal! Topal! Çık ortaya… Çık karşıma… Alamayacaksın canımı bu bedenden… Bu beden ebedidir… Ölüm yoktur onun için…
(Çaresiz) Lakin halkın kafasını çelmiştir. Kullarım karşı durmaya çalışmıştır, onlara can veren Nemrut’a. Ben düşemem babamın düştüğü gaflete… Kolay değil Nemrut’un gücünü silmek, yok etmek, ayak altında ezmek. Düzen yeniden kurulacak. Topal’ın canı alınacak ve düzen yeniden Nemrut’un dilediği gibi olacak. Başka kimsenin dilemeğe hakkı yoktur çünkü buralarda. Hak benim… Düzen benim… Can benim… Uzak dur iktidarımdan yarım adam, uzak dur!
(Hiddetle kapıya yeltenir, yardımcılarına seslenir. 1. ve 2. yardımcıları girer.)
Buraya gelin! Buraya gelin! Sakın kimse saraya sokulmasın. Dışardan kimse, halktan kimse içeri alınmasın! Demir odaya kimse yaklaştırılmasın! Sarayın yakınından bile geçirilmesin kimse! Şimdi çekilin karşımdan. (Çıkarlar.)
Topal! Topal! Bulacağım seni! Çocuk olmadan, çocuk doğmadan çıkmalısın huzuruma! (Tahtına oturur) Zaman geçiyor! Zaman durmuyor! Çık ortaya Topal! (Bir an) Ne yaparım ben böyle? Demir bir odada kıskıvrak? Kim sokmuştur beni bu hale? Kimden korkarım ki çevirdim etrafını demir zırhla? Yeni candan mı korkarım? Yoksa Topal’dan mı? Değil… Kullarımdan mı? Değil… Ölümden mi? Hayır! Ölüm bana değil, kullarımadır. Kullar ölür, Nemrut sağ kalır.
(Kafasını elleri arasına alır.) Nemrut! Ne yaparsın sen burada? Nemrut! Neden girdin bu demir sandığa? Yoksa, Nemrut’un zulmünden mi korkarsın? Ne dedim ben? Kimedir Nemrut’un zulmü? Bana mı? Kim kapatmış beni buraya? Nemrut mu?